AKSU’DAN EĞİRDİR’E YILLIK 40 MİLYON M³ SU GETİRİLECEK!
AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, Eğirdir gölünün bir doğa harikası olduğunu ve gölü kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini belirtti.
Isparta’nın en önemli ana gündem maddesi olan Eğirdir Gölü ilgili hükümet yetkilileri de çeşitli projeleri hayata geçirmenin yollarını arıyor.
KONUYU CUMHURBAŞKANINA AKTARACAK
Son yıllarda Eğirdir gölünün çekilmesi ile birlikte gündemden düşürmediklerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın il başkanları toplantısında, Eğirdir gölünü tekrardan gündeme getireceğini belirten Ak Parti İl Başkanı Furkan Cem Er; “Dünyada küresel ısınmadan kuraklıktan konuşurken, Isparta olarak biz bunun biraz geç farkına vardığımız düşünüyorum. Eğirdir gölü ile ilgili projelerimiz var ve çalışmalarına da başladık” dedi.
DÜNYA KONUŞURKEN BİZ GEÇ FARKINA VARDI
AK Parti İl Başkan Er açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Eğirdir gölü hem bir doğa harikası, hem de Isparta’nın birçok alanda su ihtiyacını karşılayan bir gölümüz. Evlerimizde kullandığımız içme suyumuz, tarımsal sulamada hem de turistlik açıdan da önemli bir gölümüz. Dünyada küresel ısınmadan kuraklıktan konuşurken, Isparta olarak biz bunun biraz geç farkına vardığımız düşünüyorum. Su kullanımını, 4 – 5 yıl öncesine kadar çok gündemimize almıyorduk. Çeşmelerimize gelen içime sularımızın %70 Eğirdir gölünden, kalan %30’un %20’ni Darı Deresi Göletlinden ve kalan %10 kısmı ise Andık Deresinden doğal kaynak olarak kullanıyoruz.
EN BÜYÜK SORUN BUHARLAŞMA
Eğirdir Gölünden 2023 yılında yaklaşık 10 milyon m³ su çekmiştik. Bu dönemde 12 milyon m³ olarak belirlendi. Eğirdir gölünden senelik 500 milyon m³ su buharlaşmaya gidiyor. Bu rakamların tam nasıl olduğunu anlayamıyoruz. Gözümüzde canlandıramıyoruz belki ama şu şekilde anlayabiliriz. Sulamada kullanılan yıllık Eğirdir gölünden çekilen su 130 milyon m³. Yine Isparta’ya alınan içme suyu 12 milyon m³. Burada yaklaşık 600 milyon m³ suyun, 500 milyon m³ buharlaşmada kaybediyoruz. Tabi ki buna küresel ısınma deyip geçmek savunmamız olamaz. Bahane olmamalı, belli doğal kaynaklarla burayı beslemeliyiz. Bununla ilgili bir projemiz var. Belki bu buharlaşmanın %10 – 15’lik bir kısmını telafi edebilecek bir proje ilk başta ama biz bunun farkındayız. Çalışmalara da başladık. Aksu’dan çıkan yıllık yaklaşık 40 milyon m³ bir su var. Belli bir proje hazırlığı içerisindeyiz. Devlet Su İşleri (DSİ) ile de görüşüyoruz. 2024 yılının son çeyreğinde bu su aktarımını sağlayacağız. Küresel ısınmaya en büyük etken insanoğlu. Doğaya en büyük zararı veren de yine bizleriz. Çok basit geliyor belki ama bindiğimiz arabalardaki karbonmonoksit salınımı bile ciddi manada küresel ısınmayı tetikliyor. Pandemi de hatırlarsınız İstanbul’dan Uludağ görünmüştü. Araç kullanımı azaldı ve sokağa çıkma yasakları buna büyük etken olmuştu. Aslında biz bunlara dikkat etmeye başladığımız zaman kısa bir süre içerisinde doğa bize cevap verecektir. Doğa kendini yenilemeye başlayacaktır. Hele ki Isparta’mız güzel küçük bir şehir. Nüfus olarak orta ölçekli bir şehiriz ama yaşam alanı olarak baktığımız zaman küçük bir alandayız. Farkındalığı çocuklarımıza öğretmedikçe ve kendimiz yaşamadıkça küresel ısınmanın önüne geçemeyiz. Eğirdir gölünü beslemeye devam edelim elbette ki korumak için elimizden geleni yapacağız. Boşa akan kaynak sularını aktarmaya çalışacağız. Vahşi sulamanın önüne geçmek için vatandaşlarımızı bilinçlendirmeye çalışacağız. Ne yaparsak yapalım öncelikle bu farkındalığı oluşturmamız gerekiyor. Geçtiğimiz senelerde çevre illerden muhtarlarımız toplanıp geldiler ve su verilmediğini ağaçlarının kuruyacağını söylediler. Bizlerde onlara hak verip su verilmesi kararı aldık. 3 gün kadar su alımına izin verildi. Fakat sonrasında muhtarlar ve vatandaşlar tekrar geldiler ve çoğunun sulama yapamadığını öğrendik. Sulama o kadar bilinçsizce yapılmış ki, belki burada bizim de eksiğimiz oldu ve denetlemesini yeterince yapamadık. Vatandaş suyu bulunca vahşi sulama yaptığı için diğer tarlaya su gitmiyor. Salma sulama yaptığı için, ağaç bu salma suyun % 20 çekiyorsa o sıcakta geri kalanı buharlaşıp gidiyor bunun da önüne geçmemiz gerekiyor. Bununla alakalı vatandaş bilinçlendirilmeli ama bizim de denetleme mekanizmalarımızı çalıştırmamız gerekiyor.
SONDAJ GERÇEĞİ
Diğer taraftan da kaçak sondaj. Herkes işin biraz daha kolayı veya istediği zaman sulayabilmek istiyorlar. Onlara da hak veriyorum sıcağın altında saatlerce çalışıyorlar anlık su ihtiyaçları oluyor ama bu da yer altı sularını bitiriyor. Eğirdir gölüne giden yer altı beslemelerini engelliyor. Aslında sadece buharlaşma da değil. Birçok etkenle el birliği ile Eğirdir gölünü can çekişir hale getirdik. Eğirdir gölünü kurtarmak yine bizim elimizde. Belli eğitimlerle biz hükümet olarak devlet olarak elimizden geleni yapıyoruz. Belli kaynakları Eğirdir gölüne akıtarak tekrar gölümüzü eski günlerine getirmek için elimizden geleni yapacağız. Eğirdir’de yaşayan büyüklerimizin dediğine göre 45 – 50 yıl öncesinde de Eğirdir gölü bu seviyelere gerilediğini ve daha sonra tekrardan yükseldiğini dile getiriyorlar. Fakat biz işimizi şansa bırakmayız. Biz bilinçsizce su tüketmeye devam edersek önümüzdeki 50 – 100 yıl sonrasında çocuklarımız Isparta’yı terk etmek zorunda kalabilirler. Yakınımızda Burdur’u görüyoruz. Günde 2 saat su kesintisi yapılmaya başlanmış. Çeşmelerden su çok az ve tazyikiz akıyor. Aynı duruma düşmemek adına çalışmalarımızı vekillerimizle, kamu kurumlarımızla çalışmalarımızı yapıyoruz. Programda bir değişiklik olmaz ise 12 Temmuz’da Sayın Cumhurbaşkanımızla il başkanları toplantımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda il başkanlarına da söz veriyor. Orada bununla ilgili argümanları hazırladıktan sonra ona da bu konudan bir kere daha bahsetmek istiyoruz. Arıtma tesisinde çalışan bir arkadaşımla da görüştüm. Yaklaşık Eğirdir’den su çektiğimiz boruların üst boru kotunun üstünden su kotunun üstüne kadar 3, 3.5 m kadar vardı ama şu anda 90 cm kadar indiği söyleniyor. Bu durumun 40 – 50 cm iniş olduğun da Eğirdir gölünden su alamayacağız.” dedi