Kaslarda güçsüzlük, sertlik; hareketlerde yavaşlık, titreme ve denge bozukluğu gibi pek çok sorun gözlenebilir. Hareket sistemindeki işlevsel geriliğe,  sıklıkla görme bozuklukları,  işitme bozuklukları,  dil gelişiminde gerilik, algılama ve davranış bozuklukları, bazen de nöbetler eşlik edebilir.

Hastalık tanısı konulduktan sonra başta çekirdek aile ve bakım verenlerin eğitilmesi ve hastaların tedavi ile izlemlerin ise birçok farklı branş uzmanının yer aldığı bir ekip tarafından yürütülmesi gerekmektedir.  Bu ekip üyelerinin arasında Çocuk Nörolojisi Uzmanları ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları, Çocuk 2-Psikiatristleri, Ortopedistler, Fizyoterapistler ve gereğinde Beyin Cerrahları , Çocuk Gastroenteroloji Uzmanları ,  Göz Hastalıkları Uzmanları , Diş Hekimleri, Konuşma Terapistleri ve Özel Eğitim Uzmanları bulunmalıdır.

Serebral palsi;  çocukları ve aileleri yaşam boyu etkileyen süreçleri beraberinde getirir. Hayatın erken dönemlerinde beyin plastisitesi ( bir diğer deyişle şekillendirile bilirliği) en yüksek düzeydedir. Bu nedenle uygun yaklaşımların ve desteğin mümkün olan en erken dönemde başlatılması; tedavilere uyum ve motivasyonun sürdürülmesi, altta yatan hasarın izin verdiği maksimum işlevselliğe ulaşabilme açısından çok büyük önem taşır. Hedef; etkilenmiş çocuğun bağımsız bir birey olarak ya da mümkün olan en az destek ihtiyacı ile yaşantısını sürdürebilmesidir.

Çocuğunuzda;

• kazanılması beklenen gelişim basamaklarında gecikme

• kasların normalden daha sert ya da gevşek olması

• uzuvların birbiri ile karşılaştırmalı olarak becerilerinde farklılık

• tek ayağını ya da bacağını sürüyerek yürüme

• parmak ucunda, dizlerini bükerek ya da makaslayarak yürüme fark edilmesi halinde Çocuk Nörolojisi Uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Serebral Palsi’de erken tanı ve tedavi yönetimi hasta bireyin toplum yaşantısına adaptasyonu için çok önemlidir.’ İfadelerinde bulundu.