YALIM HALICI SIRTINI NEREYE DAYIYOR?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’de yaşanan değişim tartışmaları sıcaklığını korurken, Özgür Özel’in bir tutum belgesi açıklayarak Genel Başkanlık yarışına gireceğini açıklaması gündeme bomba gibi düşmüştü.

Partinin Isparta Milletvekili Yalım Halıcı’nın da Özgür Özel ile birlikte hareket etmesi, Ankara’daki tartışmaları Isparta’ya da taşıdı.

Halıcı’nın çıkışı cesur ve yerinde bulanların yanı sıra, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na vefasızlık ettiğini söyleyerek eleştirenlerde oldu.

CHP Isparta Milletvekili Yalım Halıcı, partisinde yaşanan değişim tartışmalarını ve aldığı tutumun şifrelerini Haber Sulh Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Bora Tüfekli’ye anlattı.

15 MAYIS SABAHI TAKATİMİZ KALMIŞTI

Milletvekili Halıcı, “14 Mayıs itibariyle Isparta Milletvekili seçildim. 15 Mayıs sabahı kalktığımızda hiçbir takatimiz kalmamıştı. Bizim hedefimiz Isparta’dan milletvekili çıkarmak kadar, Türkiye genelinde icranın basında olabilmek ve Cumhurbaşkanını değiştirebilmekti.

En yakınımdaki arkadaşlarım bile benden bir çıkış, bir değerlendirme beklediler. Bir şeyler söylemen lazım, bir şeyler konuşman lazım dediler. Ben de yukarıdan bir şeyler bekledim. Genel Merkezden, Genel Başkanımızdan bir değerlendirme bekledim.

Ama üzülerek söylüyorum. Biz bütün planlamamızı bu seçimin birinci turda biteceği üzerine yapmışız. Seçimin ikinci tura kalacağıyla ilgili hiçbir ön görü yokmuş, dolayısıyla bir B planı da yokmuş. Biz 15 Mayıs sabahına hazır değilmişiz” dedi.

BU ÜLKEDE UMUTLAR 2028’E KALDI

28 Mayıs akşamı ortaya çıkan sonucun ardından Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama ve partiyi kurultaya götürme kararı beklediklerini kaydeden Halıcı, “28 Mayıs akşamı ortaya çıkan sonuç ortada. Sayın Genel Başkanın kameralar karşısına geçip, bir şeyler söylemeliydi. Benim de beklentim buydu.

“Çalıştık, uğraştık, az bir oy almadık. Ama biz bu seçimi kaybettik. Partiyi kurultaya götürüyorum ve kendim de aday değilim” demesini beklerdim sayın genel başkanın.

Bunu dört aylık bir milletvekili olarak açık ve net söylüyorum. Çünkü mesele benim milletvekilliğimin çok ötesinde bir mesele. Mesele CHP’nin ayağa kalması meselesi. CHP değişirse Türkiye değişir. Bu ülkede umutlar 2028’e kaldı” ifadelerini kullandı.

SEÇMENDE DUYGUSAL KOPUŞ VAR

Halıcı, “Bu süreçte ben bu durumu anlatamayınca arkadaşlarıma bir karar verdim. Bu partide bir şeylerin değişmesi gerekiyor dedim. Toplum unutmuyor çünkü.

Bu sırada da Özgür Özel çıktı ve dedi ki; ‘CHP seçmeninde duygusal bir kopuş yaşanıyor”  tarif bir kere çok doğru. Ama Özgür Özel dışında da kimse bunu söylemedi.

 

Özgür Özel o gün beni yakaladı. Zaten bir dostluğumuz var. Bizim özür borcumuz var topluma dedi. Bu çıkışın doğru olduğunu düşündüm ve beni de davet ettiler ve ekibe dahil oldum. Birkaç toplantı yaptık ve bu tutum belgesini oluşturduk.

Isparta’da da birçok arkadaşlarımla bu süreci istişare ettim. Yakın çalışma arkadaşlarımla müzakere ettim” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NA VEFASIZLIK ELEŞTİRİLERİNE NE DEDİ?

Gazeteci Bora Tüfekli’nin “Kılıçdaroğlu’na vefasızlık eleştirilerini nasıl yorumladınız?” sorusuna da cevap veren Milletvekili Halıcı, “Genel Başkana vefasızlık eleştirisini yapanlar CHP’liyse CHP’nin nasıl bir siyasi parti olduğunu anlayamamışlar. Tavsiyem CHP’nin siyasi tarihini bir araştırmalarıdır. İsmet Paşa’nın karşısına Bülent Ecevit nasıl çıkmış, Ecevit’in karşısında kimler nasıl aday olmuş, Deniz Baykal nasıl genel başkan olmuş, Baykal nasıl bırakmış, Kılıçdaroğlu nasıl gelmiş gibi CHP tarihini bir okumalarını isterim.

Dışarıdan birisi bunu söylüyorsa onu anlıyorum. Biz bir AKP, bir MHP değiliz. CHP çağdaş, Atatürkçü, sosyal demokrat bir partiyse eğer Milletvekilleri, il başkanları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri yani tüm seçilmişler sırtını genel başkana değil, kendi örgütüne dayamak zorundadır. İşte aramızdaki en büyük fark bu” şeklinde konuştu.

BEN SIRTIMI GENEL MERKEZE DAYAMADIM

28 Mayıs’a kadar Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun tüm projelerinin arkasında durduğunu anlatan Halıcı, “28 Mayıs’a kadar Genel Başkanın her projesinin arkasında durduk. Helalleşmeye de 6’lı masaya da inandım. Ama 28 Mayıs’tan sonra ortaya çıkan danışman krizi, duygusal kopuş süreci, Ümit Özdağ’la yapılan gizli mutabakat süreci toplumun vicdanını nasıl rahatsız ettiyse beni de rahatsız etti” dedi.

Halıcı, “Ben sırtını Genel Başkana ve Genel Merkeze değil örgütüne dayamış bir siyasetçi olarak sahada gördüğümü konuşmak zorundaydım. Halka rağmen siyaset olmayacağını ben yıllar önce keşfettim. Evet, 4 aylık milletvekili olarak iki adım geride dururdum ve bir sonraki seçimleri de garantilemiş olabilirdim. CHP düzelmedikten sonra bu ülkenin düzelme şansı yok. Bu ülkeyi düzeltme imkanı doğmuyorsa Yalım Halıcı’nın birkaç dönem milletvekili olmasının ne anlamı var” diye konuştu.

ÖN SEÇİM ŞART

Milletvekili Halıcı, “Sayın Genel Başkan da değişim grubu da bir şey iddia ediyor. O iddia Ön Seçim. Zaten ön seçim varsa, bu çıkışımızın doğru ya da yanlış olduğuna örgüt karar verecek. Diğer türlüsünü düşünmek bile istemem. Kaldı ki ben bir dahaki dönemin hesabında değilim. Öyle olsa bu çıkışı yapmam zaten.

Yalım Halıcı bir daha milletvekili olacaksa buna parti örgütü, toplum karar vermeli. Yalım Halıcı’nın performansına göre karar vermeli. Bu partide artık blok liste çarşaf liste tartışmaları, ön seçim tartışmaları bitmeli. Bugün bunları konuşuyor olmamız bile ayıp.

Bu tutum belgesinde ülke olarak neredeyiz, parti olarak neredeyiz? Soruları cevap buluyor. Bu tutum belgesinde ülke olarak nerede olmalıyız, parti olarak nerede olmalıyız konusu da tartışılıyor. Buradaki tespitler sadece tüzük konularıyla sınırlı değil.

Esas olarak siyaseti, muhalefeti salt Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine değil, ülkenin sorunları üzerine kurmak gerekiyor” fikrini savundu.