petshop
avcılar escort
escort bayan
xslot giriş trbet giriş tarafbet giriş orisbet giriş betturkey giriş betpublic giriş bahiscom giriş betebet giriş betlike giriş mariobet giriş betist giriş 1xbet giriş trendbet giriş istanbulbahis giriş zbahis giriş royalbet giriş betwild giriş alobet giriş aspercasino giriş trwin giriş betonred giriş bizbet giriş
skype show whatsapp show
bursa escort bursa escort
https://www.istanbultaksi.org/

25 YILDIR BİTMEYEN HASRET

ISPARTA 27.10.2022 - 22:53, Güncelleme: 27.10.2022 - 22:54
 

25 YILDIR BİTMEYEN HASRET

ŞEHİDİMİZİN ACISINI HALA İLK GÜNKÜ GİBİ YAŞIYORLAR
HABER/ KUM SAATİ 20 Ağustos 1997 tarihinde Hakkari Yüksekova’da teröristlerin kurduğu pusu sonucu şehit olan Tayfun Yavuz, şehadetinin 25.yılına ulaştı. Ancak, annesi Safiye, babası Ahmet Yavuz ve 2 erkek kardeşi, hala O’nun acısını ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyorlar. Yavuz ailesinin en küçüğüydü Tayfun Yavuz. Çocukluğunda ele avuca sığmayan Tayfun, çok sevdiği askerlik mesleği ile yüce Mevlası’na, tam 25 yıl önce kavuştu. Bugün 80 yaşındaki baba Ahmet Yavuz, evladının hasretinin değil 25, 100 yıl geçse geçmeyeceğini söyledi. Bugünkü Şehitler Derneği’nin kurulmasında çok çaba sarfeden, Garnizon Şehitliği’ni diktiği ağaçlarla cennet bahçesine çevirmeye çalışan baba Ahmet Yavuz, diğer evlatlarının ve torunlarının sevgisi ile avunmaya çalışıyor.  İşte baba Ahmet Yavuz’un ağzından Şehit oğlu Tayfun Yavuz ve hatıraları: “Çok hareketli bir çocuktu. Önce ağabeyi asker olmayı istedi, onu yazdırdık. Böylece oranın kapısı açıldı. Tayfun, ağabeyi askerliği isteyip gidince O’na özenerek ‘Baba ben de gideceğim’ dedi. 3 oğlum var 3’ü de asker oldu. Biri jandarma, diğeri havacı oldu, Tayfun ise piyade olarak kaldı. Mahallede çocuklarla diyaloğu da çok iyiydi, çok hareketli, tabiri caizse kabuğuna sığmayan bir çocuktu. Bir gün asker evraklarını hazırlamış geldi. Nasipmiş girdi ama oranın kapısı açıldı, evladımız şehit oldu. Gece operasyona çıkıyorlar. Teröristler pusuya yatmış, çatışmada şehit oldu oğlum. Çok canım yanıyor hala. Unutmak mümkün değil. Kuru temizlemeciydim emekli oldum, hanım da emekli oldu. Hayatımız sürüyor ama hasret bitmiyor. Ne desem yalan. Artık yaşlandım. Şehitliğe bile eskisi gibi sık gelemiyorum, sağlık sorunlarım var. Yüz sene de geçse zor. Oğlumun anısını yaşatmak için hep gayret ettim. Şehadetinin ardından, bir yıl sonra 1998 idi sanırım, şehitlikteki ağaçların büyük bölümünü diktirdim, çeşme yaptırdım. Fidanları getirttik o zaman, çok çaba harcadık. Bu arada şimdiki Şehit ve Gaziler Derneği’ni kurduk, aileleri bir araya getirmek için. Dernek, bugün çok şükür evlatlarımızla, şehit yakınları ve gazi çocuklarımızla devam ediyor. Bizler yaralı insanlarız. O zamanlar daha genç sağlıklıydım ama şimdi sağlık sorunlarım nedeniyle pek uğraş veremiyorum. Evladımız için, şehit diğer evlatlarımız için dua ediyoruz, Allah’tan sabır diliyoruz, başka yapacağımız bir şey yok ne yazık ki.”      
ŞEHİDİMİZİN ACISINI HALA İLK GÜNKÜ GİBİ YAŞIYORLAR

HABER/ KUM SAATİ

20 Ağustos 1997 tarihinde Hakkari Yüksekova’da teröristlerin kurduğu pusu sonucu şehit olan Tayfun Yavuz, şehadetinin 25.yılına ulaştı. Ancak, annesi Safiye, babası Ahmet Yavuz ve 2 erkek kardeşi, hala O’nun acısını ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyorlar.

Yavuz ailesinin en küçüğüydü Tayfun Yavuz. Çocukluğunda ele avuca sığmayan Tayfun, çok sevdiği askerlik mesleği ile yüce Mevlası’na, tam 25 yıl önce kavuştu.

Bugün 80 yaşındaki baba Ahmet Yavuz, evladının hasretinin değil 25, 100 yıl geçse geçmeyeceğini söyledi. Bugünkü Şehitler Derneği’nin kurulmasında çok çaba sarfeden, Garnizon Şehitliği’ni diktiği ağaçlarla cennet bahçesine çevirmeye çalışan baba Ahmet Yavuz, diğer evlatlarının ve torunlarının sevgisi ile avunmaya çalışıyor.  İşte baba Ahmet Yavuz’un ağzından Şehit oğlu Tayfun Yavuz ve hatıraları:

“Çok hareketli bir çocuktu. Önce ağabeyi asker olmayı istedi, onu yazdırdık. Böylece oranın kapısı açıldı. Tayfun, ağabeyi askerliği isteyip gidince O’na özenerek ‘Baba ben de gideceğim’ dedi. 3 oğlum var 3’ü de asker oldu. Biri jandarma, diğeri havacı oldu, Tayfun ise piyade olarak kaldı.

Mahallede çocuklarla diyaloğu da çok iyiydi, çok hareketli, tabiri caizse kabuğuna sığmayan bir çocuktu. Bir gün asker evraklarını hazırlamış geldi. Nasipmiş girdi ama oranın kapısı açıldı, evladımız şehit oldu. Gece operasyona çıkıyorlar. Teröristler pusuya yatmış, çatışmada şehit oldu oğlum.

Çok canım yanıyor hala. Unutmak mümkün değil.

Kuru temizlemeciydim emekli oldum, hanım da emekli oldu. Hayatımız sürüyor ama hasret bitmiyor. Ne desem yalan. Artık yaşlandım. Şehitliğe bile eskisi gibi sık gelemiyorum, sağlık sorunlarım var. Yüz sene de geçse zor.

Oğlumun anısını yaşatmak için hep gayret ettim. Şehadetinin ardından, bir yıl sonra 1998 idi sanırım, şehitlikteki ağaçların büyük bölümünü diktirdim, çeşme yaptırdım. Fidanları getirttik o zaman, çok çaba harcadık. Bu arada şimdiki Şehit ve Gaziler Derneği’ni kurduk, aileleri bir araya getirmek için. Dernek, bugün çok şükür evlatlarımızla, şehit yakınları ve gazi çocuklarımızla devam ediyor. Bizler yaralı insanlarız. O zamanlar daha genç sağlıklıydım ama şimdi sağlık sorunlarım nedeniyle pek uğraş veremiyorum. Evladımız için, şehit diğer evlatlarımız için dua ediyoruz, Allah’tan sabır diliyoruz, başka yapacağımız bir şey yok ne yazık ki.”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve alem32.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.