Isparta’daki en kıymetli okul
Isparta’daki en kıymetli okul
BURAYI TANIMADAN KARAR VERMEYİN!
İlimizin ilk ve tek butik okulu olan Özel Isparta Bilim İlkokulu, butik okul olmanın tüm avantajlarını öğrencilerine sunuyor. Bu avantajlardan bahsedecek olursak; sınıflar kalabalık olmadığı için öğretmenler her öğrenciyi çok iyi tanıyor ve ona göre ders anlatıyor. Öğrenci başına düşen zaman daha fazla olduğundan, derslerdeki öğrenimin kalitesi ve verimliliği artıyor. Bireysel eğitim çok daha fazla, bu da öğrencinin başarısını artırıyor. Öğrenci bireysel eğitim fırsatını okulda bulabildiği için ekstra özel ders almasına gerek kalmıyor. Okuldaki öğrenci sayısı az olduğundan, öğrenci takibi çok daha iyi yapılabiliyor.
İlimizdeki en kıymetli ‘butik ilkokul’ olarak karşımıza çıkan Özel Isparta Bilim İlkokulu, farklı öğretim yöntemleriyle çocuklara özgüven kazandırıyor, zaman yönetimini yapabilmelerini ve yeteneklerinin açığa çıkmasını sağlıyor, en önemlisi de birey olduklarını hissettiriyor. ‘Çocuğunuza özel ilgi ayrılsın istiyorsanız, Özel Isparta Bilim İlkokulunu keşfetmeden karar vermeyin!’ diyen okulun Kurucu Müdürü Aysel İnce, “Okulumuzda birebir tam öğrenme felsefesine sahibiz. Bu nedenle de sınıf mevcutlarımızı maksimum 13 seviyesinde tutuyoruz” dedi.
Eğitime farklı bir bakış açısı kazandıran ve bunu da en iyi uygulayan okullardan olan Özel Isparta Bilim İlkokulunda soru sorabilen, yeteneklerinin peşinden giden, özgüvenini kazanmış öğrenciler yetiştiriliyor.
FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ ÖRNEK ALINDI
Uygulanan eğitim modeli ile çocukların zaman yönetimini daha iyi yapabildiklerini belirten İnce, şunları söyledi; “Avrupa’nın eğitim alanında lider ülkesi Finlandiya’ya giderek buranın eğitim modelini keşfettim. Onların eğitim sistemi içerisinde çalıştım. Eğitim sistemlerini inceledim ve döndükten sonra da burayı kurguladım. Bakanlıktan onayımızı aldık ve yola çıktık. Okulumuzda zil çalmıyor. Öğretmen süresi bitince ‘Ders bitti çocuklar çıkabiliriz. 10 dakika sonra dersimiz tekrar başlayacak’ der ve çocuklar teneffüse çıkar. 10 dakika sonra bütün çocuklar sınıfta olur. Çocuklarımız böylece zaman yönetimini yapmayı öğrenirler. Genelde insanlar için zaman yönetimi problemdir ve bunu yapamadıkları için başarıları birçok kez sıkıntıya düşebiliyor.
SINIF MEVCUTLARI MAKSİMUM 13 DÜZEYİNDE
Okulumuzda birebir tam öğrenme felsefemiz var. Bu nedenle sınıf mevcutları küçük olmalı, öğretmenin kontrolü kolay olmalı, çocuklar da sınıfta öğrenmeli, çocuklarımız tekrarlarla öğrenmeye itelenmemeli diye düşündük. Bu yüzden sınıf mevcutlarımızı küçük tuttuk. Maksimum 13 öğrenci düzeyinde tutmaya çalışıyoruz sınıf mevcudumuzu. Öğretmenin sınıf yönetimi etkinliği, iletişimi, sorunların çözümü konusunda da öğretmene çok artı yönde etkisi var. Ayrıca çocuğa düşen öğretmenden pay, sevgi, ilgi, işlem ve öğreti zamanı daha fazla. Büyük kolejler çok kalabalık, 25 mevcut düşünün. Bir de 12 mevcut düşünün. Hangisinde çocuk kendisini daha fazla ifade etme fırsatı bulabilir? Tabi ki mevcudu az olan sınıfta. Bizim de böyle olmalıydı.
ÖZEL YETENEKLER KÜÇÜK YAŞLARDA KEŞFEDİLİYOR
Bizim hedefimiz çocuk ilkokul eğitimini alırken yetenek eğitimlerini de almaya başlamasıydı. Bakın bütün ünlülere, sporculara. Hepsi der ki, ben küçük yaşta çalışmaya başladım. Küçük yaşta resim yapmaya başladım, küçük yaşta şarkı söylemeye başladım gibi... Çocuklar da küçük yaşlarda yetenek eğitimlerine başlamalı. İlkokul eğitimini alırken, baskın olduğu yetenek eğitimini de alırsa daha fazla o zaman o yeteneği doğrultusunda gelişim gösterme fırsatı yakalayacak. Dedik ya sınıfta fark edilir. Nasıl fark edilir? Kalabalık içerisinde fark edilemez. Önce bütün yetenek derslerini almaya başlar. Daha sonra eğitimciler bir araya gelir, birlikte görüş alışverişinde bulunurlar. O çocuk hangi yeteneğe daha yatkınsa o yetenek doğrultusunda eğitim almaya başlar. Küçük yaşta alınan eğitimde çocuğun gelişmesinde çok büyük katkı sağlar geleceği için.
OKULİSTİK SINAVLARINDA TÜRKİYE BİRİNCİSİ ÇIKARDIK
Diğer okullardaki bütün eğitimler biz de var. Bunun yanında ekstra kulüp olarak müzik, resim, jimnastik, robotik kodlama, akıl oyunları, haftalık 10 saatin üzerinde İngilizce. Kulüp olarak da ayrıca bu derslerin çalışması yapılıyor cumartesi günleri. Bunların haricinde akademik başarıya da çok önem veriyoruz. Neden, mevcut azsa sınıfta çocuk da sınıfta öğrenmeyi gerçekleştirmişse o zaman değerlendirme aşamasında da Türkiye çapında çocuklarımız nerede, bakmalıyız düşüncesiyle Okulistik sınavlarına giriyor çocuklarımız. Geçtiğimiz Okulistik sınavlarında 56 bin kişi içinde çocuklarımızın hepsi ilk 100’e girdi. 4. Sınıf ve bir tanesi de Türkiye birinciliğini yakaladı. Bu büyük bir başarı. Demek ki biz ‘mış’ gibi yapmıyoruz, vitrine oynamıyoruz. Gerçekten çalışıyoruz. Çalışmamızın ürünlerini çeşitli platformlarda alıyoruz. Yine Bilim Sanat Merkezi okullarına da yüksek oranda öğrenci kazandırarak ilimizde fark yarattık.
AİLELERLE BİREBİR TEMAS VE ÖDEVSİZ EĞİTİM MODELİ
Bizde birebir, tam öğrenme çocuk açısından ve aile açısından tam öğrenmenin gerekleri neyse o yerine getiriliyor. Toplantılarımızı birebir yapıyoruz ailelerimizle. Ödev vermiyoruz. Öğrenme okulda gerçekleşiyor. Öğrenmenin tekrarını da saat 15.00’ten sonra okulda yapıyor çocuk. İhtiyacı kadarını yapıyor. Eve ise sadece okuma kitabını götürüyor. Biliyorsunuz az okuyan bir toplumuz. Şimdi yeni neslin ise her yere kitabıyla gitmesini, kitabını okumasını istiyoruz ki daha açık ifadelerde bulunabilsin. O kitap dünyasını yaşayabilsin.
Bu nedenle evde kontrol çizelgelerimiz var. Aileyle birlikte o kontrol çizelgesini uyguluyoruz. Oda ailenin birkaç dakikasını alıyor. Böylelikle çocuk kitap kurdu gibi. O kadar çok okuyanımız var ki, hatta ve hatta bazıları yemek kuyruğunda bile kitabını elinden düşürmüyor. Bu kadar kitap sevgisi oluşturmuş durumdayız.
ÖĞRENME OKULDA GERÇEKLEŞİYOR
Aile günü yorgun geçiriyor, akşam evde dinlenmek istiyor. Çocuk gün içinde okulda yoruluyor. Düşünebiliyor musunuz, saat 16.00-17.00’ye kadar çocuk okul içinde zaten hareketli, zaten bir derse yoğunlaşım var, kafası meşgul. Çeşitli yeteneklerinde uğraşmış, günün yorgunluğuyla eve giriyor. Yemeğini yiyip dinlenmesi gerekir. Dinlenme saatinden sonra ne yapacak, o günü ailesiyle paylaşması gerekiyor. Sosyal olması için bu değerleri yerine getirmeli, çocuk ailesiyle konuşabilmeli.
Aile de böylelikle yorulmamış oluyor. Aile günü yorgun geçirmiş olabilir, gergin geçirmiş olabilir. Eğer ki öfke kontrolü yoksa günü de kötü geçirmişse çocuğa o günün negatifliğini yansıtabilir. Bu kez çocuk orada yaşadığı olumsuzluğu okula taşıyacak. Öğretmen okulda dersi verdikten sonra; evdeki de eğitimci değil, öğretmen değilse nasıl ders yapılıyor bilmiyor. Kendi anladığı kadarıyla çocuğa öğretmeye çalıştığında çocuk çelişki yaşayacak. Öğretmen başka gösterdi, veli başka gösterdi. Çocuk hangisini benimseyecek. İkilem içinde kalır ve bu da öğrenmeyi etkiler. O yüzden biz eve ödev vermiyoruz. Öğrenme okulda gerçekleşmeli, eve gitmemeli.”
İnce, çocuğu olan ailelere Özel Isparta Bilim İlkokulunu tanımadan karar vermemelerini tavsiye etti.
ADRES: Hızırbey Mah. 1567. Sokak No:1 Eski Doğumevi Hastanesi Arkası ISPARTA
TELEFON: 0 (246) 222 27 77 - 0 (505) 099 32 00
WEB: www.ozelispartabilimilkokulu.k12.tr
E-POSTA: bilgi@ozelispartailkokulu.k12.tr
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.