Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Ulusal Su Kurulu Üyesi ve Limnolog Dr. Erol Kesici: ‘Kuraklığın ve taşkınların önlenmesinin ilk adımı, Su Kanunun Yasalaşması olmalıdır’ dedi.
Ulusal Su Kurulu 2. Toplantısında konuşan Süleyman Demirel Üniversitesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Su Enstitüsü kurucusu, sulak alanlar ve sulak alanların korunması üzerine çok sayıda çalışması bulunan Limnolog Dr. Erol Kesici, ‘Suyun korunmasıyla ilgili “kullanan öder, kirleten öder” bakışından vazgeçilmeli. Suyun değeri parayla korunamaz’ dedi.
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Ulusal Su Kurulu II. Toplantısı yapıldı. Kurul Başkanı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya Su Kurulu Üyesi Dr. Erol Kesici’de katıldı.
Toplantıya ilişkin gazetemize özel açıklamalar yapan Erol Kesici: “Öncelik, suyu merkeze alan üretimle, su ve taşkın kanunun yasalaşmasındadır. Ülkemizde, bitkisel üretim odağında planlı üretim uygulamaları Eylül ayında yürürlüğe girecek” dedi.
II. ULUSAL SU KURULU TOPLANTISI DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE GERÇEKLEŞTİ
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Su arzına ilişkin plan, politika ve stratejilerin belirlendiği, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine ilişkin politikaların geliştirilmesini amaçlayan Ulusal Su Kurulu Toplantısı’nın ikincisi, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın başkanlığında, DSİ Genel Müdürlüğü Salonunda gerçekleştirildi.
YUMAKLI; “YAPICI ve KOLEKTİF ADIMLAR ATMAYA MECBURUZ”
Kurul Başkanı, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Bakan Yumaklı toplantıda yaptığı konuşmada, "Su Verimliliği Seferberliği" ni emin adımlarla sürdürdüklerini ifade ederek, küresel iklim değişikliğinin en çok su kaynaklarını tehdit ettiğine dikkat çekerek, sahip olunan kaynakları doğa dostu teknolojiler geliştirerek doğru yönetmenin zorunluluk olduğunu belirtti.
Konuşmasında dünya nüfusunun yüzde 80’inin su sıkıntısı çektiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, “İklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biriyiz. Sahip olduğumuz kaynakları tüketmek değil, doğru yönetmek ve doğa dostu teknolojiler geliştirmek artık bir tercih değil, zorunluluktur. Bakanlık olarak, tarımda israfı ve kayıpları önleyerek tarımsal verimliliği artıracak sulama otomasyonu yatırımlarını ülke geneline yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Altyapısı uygun bölgelerde, yapay zekâ destekli sulama otomasyonu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Su kaynaklarımız için yapıcı ve kolektif adımlar atmaya mecburuz.” dedi.
YUMAKLI; “SUYU MERKEZE ALAN TARIMSAL ÜRETİM PLANLAMASI…
Su, bütün sektörleri ilgilendiren bir konudur. Bu sebeple, ülkemizde ve Avrupa Birliği üyeleri de dahil olmak üzere birçok ülkede su yönetimi karar mekanizmaları üst düzeyli kurullar marifetiyle yürütülmektedir. Bu anlayışın ülkemizde vücut bulmuş hali, Ulusal Su Kuruludur. Kurul marifetiyle, su yönetimi stratejilerimizi sürekli güncelleyeceğiz ve geliştireceğiz. Ulusal Su Kurulumuz, su kaynaklarımızın daha akılcı, etkin ve sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesi için en yetkin karar alma yapısına haizdir. Bugün burada, bunun bilinciyle, su yönetimi konusunda attığımız adımları değerlendirirken, gelecekte atılacak adımları da tartışacak ve yeni kararlar alacağız. Ayrıca yürütülen çalışmalarla suyu merkeze alan tarımsal üretim planlamasıyla gıda arz güvencesini garanti altına almayı hedeflediklerini aktaran Yumaklı, tarımda israfı ve kayıpları önleyerek tarımsal verimliliği artıracak sulama otomasyonu yatırımlarını ülke geneline yaymak için çalışmaların sürdürüldüğünü, bitkisel üretim odağında planlı üretim uygulamalarını eylül ayından itibaren yürürlüğe konulmuş olacağını, suyun, su kullanımında su kazanımının hedeflendiğini belirten, Bakan Yumaklı, bu amaçlar doğrultusunda, paydaşlarımızın işbirliğiyle uygulamaya geçirilen eylem planlarımızdaki gerçekleşmeleri titizlikle takip dildiğini, Kurulumuz, su kaynaklarımızın daha akılcı, etkin ve sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesi için en yetkin karar alma yapısına haizdir. Bugün burada, bunun bilinciyle, su yönetimi konusunda attığımız adımları değerlendirirken, gelecekte atılacak adımları da tartışacak ve yeni kararlar alacağız. " açıklamalarıyla sözlerini tamamlayan Bakan Yumaklı'nın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
“SU VE TAŞKIN KANUNU” HAZIRLIKLARINDA SON DURUM Kurul Toplantısında, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, tarafından hazırlanan “Su ve Taşkın Kanunu Hazırlık çalışmalarında Gelinen Son Durum” konulu sunumla taslak çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Su ve Taşkın Kanunu Hazırlık çalışmalarında Toplantıda, Su ve Taşkın Kanunu’nda geline son durum ve bu konudaki hazırlanan raporlara dair sunumlar yapıldı. Sever, yasal altyapının güçlendirilmesi, toplumsal bilgi ve bilincin artırılması konularının iş birliği içinde yürütülmesi maksadıyla oluşturulan “Su Verimliliği Alt Kurulu” tarafından yürütülen çalışmalar, her gruptan oluşturulan grup sözcülerinin hazırladığı “ Su Verimliliği Alt Kurul Rapor, İzleme ve Veri Envanteri Alt Kurulu Rapor; Deniz Suyunun Arıtılması ile İlgili Rapor, Suyun Fiyatlandırılması ile İlgili Rapor, Nitrat Eylem Planları ile İlgili Rapor, Marmara Denizi Eylem Planı ile İlgili Raporların görsel sunumu grup sözcüleri tarafın yapılacağını açıkladı. Her sunum sonucunda Su Yönetimi Genel Müdürü SEVER, raporlardan amaçlan- beklenen yararlar hakkında bilgi verip, katkı ve görüşlere yanıt verdi. Bakan Yumaklı raporlar hakkında ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunup, yapılması gerekenler hakkında kurula önerilerde bulundu.
Ulusal su kurulu toplantısına Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, TBB’nin bu konuya ilişkin çalışma, tespit ve çözüm önerilerini paylaştı. Su ve Taşkın Kanunu hazırlıklarında yerel yönetimlerin güçlü şekilde temsil edilmesini gerektiğine dikkat çekti. İmamoğlu, TBB’nin çalışma gruplarında yer almak istediklerini belirtti.
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
BAKANLIKLAR, ÜNİVERSİTELER, SİVİL TOPLUM KURULUŞU İŞBİRLİĞİ, ÇOK ÖNEMLİ
KESİCİ, ÇÖZÜM; SU KANUNU ve UYGULANMASINDA…
Ulusal Su Kurulu Toplantısıyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan grup sözcülerinden Erol Kesici, toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alarak, yıllardır yaşanan su sorununun en önemli çözüm yolunun “Su Kanunun” yasalaşması olduğunu belirterek, 30 yılı aşkın süredir taslak çalışmaları içerisinde defalarca yer aldığım su kanunun acilen yasalaşması konusunda, suyu merkeze alan tarımsal üretim planlamasıyla gıda arz güvencesini garanti altına almayı hedefleri ve bitkisel üretim odağında planlı üretim uygulamalarını eylül ayından itibaren yürürlüğe konulmuş olacağının suyun korunması ve değeri bakımından çok önemli olduğunu ifade etti. Kesici: “Kurul üyelerimizin öncelikle Su ve Taşkın Kanunun yasalaşmasının ilke olarak öne çıkmasından - istemesinden büyük mutluluk duydum. Ayrıca, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, ilgili bakanlıkların konusunun uzmanlarıyla hep birlikte çalışmalarının çok değerli bulduğunu belirterek, bu konuda çalışmalarımıza ev sahipliği yapan Ulusal Su Kurulu Başkanı Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya; ve Su Yönetimi Genel Müdür Afire Sever’e teşekkür ederim” dedi.
SUSUZLUK ÇOK CİDDİ SORUN!SUYU PARAYLA KORUYAMIZ!
Kesici, Su yönetiminden çok sayıda kurum ve kuruluşun koruma- kullanma konusunda konuyla ilişkili olmasına rağmen, kurumlar arasındaki yetki çakışmalarının süreklilik kazanması sonucu, yer üstü ve yer altı su kaynaklarımızla ilgili ve potansiyelin giderek azalmakta olduğu, korumak yerine kullanmak daha çok öne çıkmaktadır. Bilhassa ülkemizin önde gelen Bodrum vb turizm- kıyı kentlerinde içme-kullanma suyu konusunda çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bodrum’da bir kısım tesis ve konutlarda içme suyunun dışındaki, temizlik, havuz, çim sulama vb. kullanımda deniz suyundan ters ozmosla arıtımla elde edilen su kullanımı yaygınlaşmakta olduğuna dair gözlemlerin anlattı.
Kuraklığın Önlenmesi İçin Su Kanunu YASALAŞMALI
Bu konuda uygun deniz sularının kullanma suyu olarak kullanımınsa çok daha kolay olan bu tür sistemlerin teşvik edilmelerinin önemli olacağı. Su hasadının mutlaka yapılmasının yanı sıra suların arıtarak kullanılmasının kuraklık etkilerinin azaltılması ve suyun korunması için alınabilecek acil önlemler olduğunu, belirterek. Marmara Denizi’nde söz konusu edilen “müsilaj” artışı konusunda sadece denizlerdeki azot –fosfor kirliliğinin artışının önlenmesinin arıtma sistemleriyle yeterli olmayacağını, denizlerin giderek yok olan biyolojik tür çeşitliliğinin, ekosistem bütünlüğünün korunmasıyla sağlanacağı ve suyun değerinin, çiftçilerin ürünlerinin tarım teknolojileriyle desteklenerek, bütünlük içerisinde olmasıyla daha da iyi korunup değerleneceğini, ayrıca; suyun korunmasıyla ilgili “kullanan öder, kirleten öder” bakışından vaz geçilmesini, suyun değerinin parayla korunamayacağını belirtti.” Kesici; Suyu kişisel ve evsel kullanımlar için temel insan ihtiyaçlarını karşılamak için kullanma hakkı, uluslararası insan hakları hukuku tarafından korunmaktadır. Su, şimdiye kadar bütün uyarı, bilgilendirme, eğitim ve cezai işlemlere rağmen çok başlılık ve popülist davranışlar nedeniyle korunamamış, bu gün kirlilik ve kuraklık “ülkemiz için “ çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde her geçen gün kullanılabilir su kaynaklarının giderek kurması, suyun kullanımındaki kurumlar arası uyumsuzluk buharlaşma oranın su seviyesinin korunamaması sonucu artışı, mikro klima değişimleri, su kalitesinin olumsuzluğu ve bu kalitesizliğin ve doğadaki tahribatın insan eliyle yapıldığı oldukça açıktır. Bu nedenlerle, her şeye dokunan suyun, su kaynaklarının korunması adına ortaya koyulan hedeflerin varlığı oldukça önemli bir karardır. Kuraklığın ve taşkınların önlenmesinin ilk adımı, Su Kanunun Yasalaşması olmalıdır” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.